Kayıtlar

Haziran, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Chanson

Merhabalar Kahvemin Keyfi'nin gezmeyi seven takipçileri asistan onayı aldığımdan beri Berlin'i tavaf eder durumdayım. Evin yolunu unutmuş durumdayım. 19 Mayıs'ta süper bir konsere gittim. Küçücük bir izleyici grubunun (küçük derken abartmıyorum) 20-25 kişilik bir izleyici kitlesinin olduğu konser Almanca ve Fransızca Chanson'lardan oluşuyordu. Bilmeyenlere küçük bir not: Chanson Fransızca'da müzik anlamına gelmesine rağmen başlı başına bir müzik türüdür. Çok keyif aldığım konser yaklaşık iki saat sürdü  ve ben arkadaşımla beraber gerek şarkılara eşlik ederek gerekse yerimizde kıpırdanarak çok güzel vakit geçirdim. Müzisyenlerle tanışmasam da olmazdı elbette. :) Biraz Fransızca sohbet bile ettik. Hayat müzikle pek güzel ;)

Aktivist Günler

Berlin'de aktivizm bir başka. Ay eski günleri çok özlediğimi söylememe gerek yok sanırım. O eski engelsiz, gören, zayıf, oraya buraya koşturduğum, aktivist günlerimi. 17 Mayıs Uluslararası Homofobi ve Transfobi günüymüş. Ben de eşcinsel danışma merkezine kahvaltıya gidince öğrendim. Açıkçası ben Türkiye'deki onur yürüyüşleri gibi bağırışlı çağırışlı bir sürü slogan atılan bir gün bekliyordum. Sadece iki yüz - üç yüz kişinin katıldığı ve translara ya da transseksüellere okulda, işte, evde falan gerek psikolojik gerekse fiziksel şiddetlerin anlatıldığı bol konuşmalı bir gündü. Eşcinsel danışma merkezinde de bütün gün almanca konuştuğum için belli bir süreden sonra beynim almanca düğmesini kapatıyor. Buna rağmen Almanya'da yaşayan travesti ve transseksüellere de Türkiye'de olduğu gibi mobbing, cinsel taciz ve tecavüz gibi saldırıların hala devam ettiğini öğrenmek beni çok üzdü. Yazıma aktivizm sınır tanımıyor cümlesiyle son verirken sizlere de elde etmek istediğiniz bütün...

Bir Schwuz Gecesi Daha

Resim
Merhabalar kurtlarını dökmekte sorun yaşayanlar, bugün sizlere LGBT'lilere yönelik dans mekanı olan Schwuz'dan bahsedeceğim. İçerisinde farklı türde müziklerin çaldığı bir sürü oda bulunan Schwuz'da çalınan müzikler ağırlıklı olarak tekno müzik. İçeride bırakın başka insanlarla muhabbet edebilmeyi barmene içmek istediğiniz içkiyi söylerken bile oldukça zorlanıyorsunuz. Yani müzik o kadar bangır bangır ama Schwuz'un şu kısmı çok hoşuma gitti: içeride bir sürü oda var ve hepsinde farklı türde müzik çalmasına rağmen bir diğer odadan duyulmuyor. Yani girdiğiniz odadaki müziği beğenmediyseniz o odadan çıkıp başka bir odaya gidebilir ve orada eğlencenize devam edebilirsiniz. Schwuz'daki hoşuma giden diğer bir şey de şu oldu: engelli, tekerlekli sandalye kullanıcısı olduğum için kesinlikle dışlanmadım, ayrımcılığa uğramadım. Sanırım Schwuz'u çok beğendim. Beğenmediğim kısım müziğin türü idi. Ay yaşlanıyorum galiba ühühü

At Sineği

Bugünkü kitabımız At Sineği adlı kitap. 1840 İtalya'sında geçen kitap İtalyan bağımsızlık direnişi sırasında aslında İtalyan asıllı değil Alman asıllı olduğunu öğrenen bir bağımsızlık direnişçisinin üzüntüsüyle başlıyor. Kitabı içinde çok fazla dini kelimeler barındırdığı için sevmedim şeklinde özetleyebilirim. Ama kitabın dilini sürükleyici buldum. Hem kitabı beğenmediğini yazıyor hem de sürükleyici diyor bizimle dalga mı geçiyor ayol bu adam diye düşünebilirsiniz hemen açıklayayım: kitabı dindar biri olmadığım ve çok fazla dini kelimeler barındırdığı için beğenmedim ama nedenini anlamadığım bir şekilde kitabı bir çırpıda dinledim. Kitabı yine de tavsiye ederim. İlk defa duyduğum bir yazarın yine ilk defa duyduğum bir kitabı.

Külkedisinin Zayıflama Hikayesi

Resim
Heyyyyyyyyyyyyyy! Yaza hazır mıyız bakalım?? Ben muhteşem bir kitapla karşınızdayım. Yaza tam süratle giriş yapabilirim. Zira süper bir kitapla bloğumu şenlendiriyorum bugün. Kitabımızın adı Külkedisinin Zayıflama Hikayesi. Bir bakım ve moda dergisinin editörlüğünü yapan, bakımın b'sinden modanın m'sinden zerre haberi olmayan, hem kilolu hem çirkin olan 'ki kendisini öyle tasvir ediyor' ana karakterimiz, kilolu olması nedeniyle erkekler tarafından aşık olunamayacak kadar şişman olduğu gerekçesiyle ya tercih edilmiyor ya da bir iki kez yemeğe çıkıp sonra ortada bırakılabilecek bir kişi olarak görülüyor. Kitap bana Meryl Streep'in başrolde olduğu Şeytan Marka Giyer filmini acayip derecede anımsattı. Kitapta filmden bir esinlenme var demek yerine doğrudan kopya var demek daha doğru olur sanırım ama yazı dili çok güzel olan bu kitabi kesinlikle öneririm. Peki çirkin ördek yavrusu zarif ve güzel bir kuğuya dönüşecek mi? Bilmem :) Okuyun da görün bakalım. Ser veririm d...

MOANA

Resim
Çocuk kitaplarıyla günümüzü şenlendirelim, ne dersiniz? Moana adlı muhteşem bir çocuk kitabıyla karşınızdayım. Filmini daha seyredemedim. Çocuk kitabı ama bence büyükler de okuyunca sıkılmaz, tam tersine çok fazla zevk alırlar. Moana bir Kızılderili genç kızdır, 16 yaşını bitirince önünde iki seçenek vardır. Ya 16 yıldır yaşadığı yeri bırakıp her zaman merak ettiği masmavi denizlerin ardındaki yaşamın nasıl olduğunu öğrenmek için yaşadığı yeri terk etmek ya da merakını hiçe sayıp Kızılderili yaşamını kendisi gibi insanlarla geçirmeye devam etmektir. Moana'nın başından son derece ilginç olaylar geçer bu kitabi herkese öneririm. Çocuk olun ya da olmayın zevk alma garantisi veriyorum .

Laura's Stern

Merhabalar... Çocuk kitaplarıyla günümüze sevinç katalım diye düşündüm.   Genelde çok güzel Almanca konuştuğumu söylüyorlar ama sanırım konsantrasyon problemim var. Bir anda ipler kopuyor ve bu karakter de nereden çıktı falan diyorum. O yüzden Almanca olarak sadece çocuk kitapları dinliyorum. Bugün sizlere Laura'nın Yıldızı anlamına gelen Laura's Stern adlı kitaptan bahsedeceğim. Laura yedi sekiz yaşlarında mini mini bir kız çocuğudur. Bir kağıda çizdiği yıldızla arkadaşlığını anlatan kitapta Laura'nın Yıldızı gerektiğinde parlayıp sönerek Laura'ya yardımcı olan yıldız Laura'ya noel sevincini ve inancını tekrar kazandırır. Çocuk kitabı olmasına rağmen çok zevk alarak dinlediğim ve çocuk yetişkin herkese tavsiye edebileceğim bir kitap. Almanca kitapların pahalı olmasından yakınıyorsanız youtube kullanmanızı tavsiye ederim.    https://www.youtube.com/watch?v=_hY1mgbPIuA Kitaptaki öyküler kadar şarkılar da çok güzel. Bu arada bloğuma kaydolmayı unutmayın ;) ...

Heidi Büyüyor

Resim
Mmerhabalar kahvemin keyfi takipçileri sizlere bir sorum var: Hiç büyümeyen bir şey var mıdır? Yoktur! Her şey ve herkes illa ki büyür. İsviçre Alpleri'nde büyükbabası ve köpeği ile yaşayan Heidi de büyür elbette. Afacan tavırlarıyla bildiğimiz dünyanın en ünlü animasyonlarından biri olan Heidi büyür ve Fransa'daki bir Lady'lik okulunda eğitim görür. Bu okulda eğitim görenler normalde Lady olur peki bizim afacan Heidi Lady olmayı başarabilecek mi sizce? Kitabı okuyun da görün. Ay kitabın adını yazmayı unutuyordum ayol :) Aşık mıyım neyim? Kitabımızın adı Heidi Büyüyor. Çok beğendim ve herkese tavsiye ederim ;)