Kahvemin Keyfi

Bugün size Canan Tan'ın ilk kitabı Piraye'den bahsedeceğim. Piraye'yi Canan Tan'ın kendi sesinden seslenen kitaptan dinledim. Piraye hayali tiyatro olan ama diş hekimliği fakültesini kazanıp bu bölümü okuyan, bir sürü talibini reddedip sonunda gönlünü aynı bölümde okuyan Diyarbakır'lı Haşim'e kaptıran bir genç kız. Haşim'le evlenerek Diyarbakır'a yerleşmek zorunda kalan Piraye eşini ikna ederek eşi ile birlikte muayenehanede çalışır ancak erkek hastaya bakması sonrasında eşinden yediği tokat ile evliliğini bitirmeye karar verir. Haşim'in ailesinin evden ayrılmasıyla araları düzelir ve Piraye hamile kalır. Bir kızı olur ancak bu eşinin ailesini mutlu etmez. Piraye bir erkek çocuk doğurmak istemektedir fakat doktor kendisine kız kısırı olduğunu söyler. Bu durum Haşim için sorun değildir ancak Piraye İstanbul ziyaretinden dönüşünde üstüne kuma alındığını öğrenir. Piraye bundan sonra enteresan gelişmelerle devam etmekte. Hepsini anlatıp kitabın büyüsün...

Gününüz aydın kahveniz çok lezzetli olsun inşallah kahvemin keyfi takipçileri. Bugün size bloğumda kitap seslendirme başlıklı yazıma ekleme yaparak selam vermek geldi içimden. Kitap seslendirme başlıklı yazıda Getem'e nasıl kitap seslendirebileceğiniz konusunda yazmıştım. Peki Getem'e Mehmet Murat Somer'in Hop Çiki Yaya serisini seslendirirseniz kokulu kokulu öpücükler yollayacağımı da yazarsam ne dersiniz? Rahatsızlığımdan önce çıkan bütün Hop Çiki Yaya kitaplarını okumuştum ama o kitaplar o kadar eğlenceli ki tekrar okumayı yani dinlemeyi çok isterim. Kimden dinlemek isterim; Londra'da yaşayan Dr. Billur Aslan olabilir yine Londra'da yaşayan Çağatay Pekyörür olabilir, Strasbourg'ta yaşayan Saide Bozoklu'dan dinlemek güzel olabilir, Paris'te yaşayan Esra Olcaycan'dan veya Nice'de yaşayan Tuba Gültekin'den dinlemek güzel olabilir. Aslında Getem'den kitap dinlemek kimden olursa olsun çok güzel. Umarım vakti olanlar vakitlerinin bir kısmın...

Merhabalar iki gün önce ilk olarak çalışanları ağırlıklı olarak erkek eşcinsellerden oluşan Schöneberg'te bulunan Gn adenbrot adlı restorana gittim. Oldukça lezzetli bir yemeği yeni arkadaşlarla sohbet ederek yedim. Oradan çıkıp yine Schöneberg'te bulunan dans severlere yönelik Schwuz adlı bara gittim. Dans etmeyi becerebiliyor muyum diye merak edenlere açıklayayım: beyin kanaması geçirenlerin yüzde doksanı ritim duygularını kaybederlermiş ve maalesef ben de ritim duygumu kaybettiğim için müziğin ritmine ayak uyduramıyorum. Ama tekerlekli sandalyeden kalkıp sandalyenin arkasındaki saplara tutunarak kendimce ritmik olan, büyük ihtimalle müziğin ritmiyle yakından uzaktan alakası olmayan bir şekilde sallanıyor ve bunun dans olarak kayda geçirilmesini umuyorum.  https://raststaette-gnadenbrot.de/ Ben sandalyeden kalkıp da dans etmeye başlayınca eminim ki 'Ay, medeni cesaretine hayranım. Hem engelli, tekerlekli sandalyede oturuyor hem de kalkıp dans ediyor.' diy...

Sesli kitap sesli kitap ay nereye kadar ayol biraz da farklı şeyler anlat diyenlere gelsin bu yazım. Bildiğiniz gibi ben görme engelli bir blog yazarıyım. Elimden geldiğince size sesli kitaplarla ilgili fikirlerimi anlattığım bloğumda sesli betimlemeli filmlere ve yine sesli betimlemeli dizilere de yer vermek istiyorum. Ben ağırlıklı olarak kanal d dizilerini izlemeye çalışıyorum çünkü kanal d bütün dizilerini sesli betimlemeli olarak yayınlıyor. Dizilerini sesli betimlemeli olarak yayınlayan kanallar maalesef birkaç tane ve sadece birkaç dizilerini sesli betimlemeli yayınlıyorlar ama kanal d bütün dizilerini sesli betimlemeli olarak yayınlıyor. Bugün size Erdal Beşikçioğlu, Gökçe Bahadır ve Rojda Demirer’in başrollerde olduğu Adı Efsane dizisinden bahsetmek istiyorum. Tarık çok başarılı bir basketbol koçuyken alkolle başı derde girer. Eşi vefat eder ve kızlarının velayeti koça aşık olan ölen kadının ablası Seçile geçer. Koç Tarık kızlarının gönlünü yeniden kazanmak için her yolu ...

Bildiğiniz gibi Elif Şafak kitaplarını genelde çok seviyorum. Sanırım bugün sizlere bugüne kadar okuduğum en güzel Elif Şafak yorumunu yapacağım ve bence ‘ay yorum bu kadar güzelse kitap kesin şahanedir’ deyip hemen kitabı edinip okuyacaksınız. Kitabımızın adı İskender. Hemen aklınıza İskender kebap gelmesin J İskender bir delikanlıdır. Kitabı en çok göç ettiği ya da yerleştiği ülkeye ayak uyduramayan veya uydurmalarına izin verilmeyen insanları anlattığı için sevdim. Kitap ‘Benim annem iki kere öldü!’ cümlesiyle başlıyor ve ne yalan söyleyeyim bazen okumaya başladığım kitaplar hakkında ‘keşke okumaya başlamasaydım’ şeklinde şikayet ediyorum ama İskender beni öylesine sardı ki şikayet etmeyi bırakın bittiği için aşırı derecede üzüldüm. Kitaptaki karakterlerden en çok Pembe ile Elias’ın kaçak göçek devam ettirdikleri arkadaşlıkları hoşuma gitti .

Merhabalar kahvemin keyfi takipçileri, bildiğiniz gibi bendeniz hayatımın son birkaç yılını karanlık bir şekilde sürdürüyorum. Braille adı verilen alfabe ile yazılan kitapları okuyamadığım için sesli kitaplar dinliyor, sesli betimlemeli filmler ve diziler izliyorum. Sesli kitapları en çok Getem'den ve bir de Seslenen Kitap'tan dinliyorum. Getem'e kitap seslendirmek için taaa Bogaziçi Üniversitesi'nin kampüsüne kadar gitmek gerekiyor sanıyordum ancak bilgisayara indirilen bir program ile istenen yerde seslendirmek mümkünmüş. Eğer siz de görme engelli kişilere biraz yararım dokunsun diye düşünüyorsanız kitap seslendirebilirsiniz. Sesinizin mükemmel olması gerekmiyor bunun için. Kitabı anlaşılır bir şekilde okumanız yeterli. Getem'e kitap seslendirmek için internet sayfasındaki okuyucu formunu doldurup merkeze mail atmak yeterli.

Merhabalar kahvemin keyfi takipçileri, galiba yönetmenliğini Murat Şeker'in yaptığı 'İki Film Birden' adli bir film vardı. Ben de bugün karşınıza iki kitapla birden geldim. İki adet Zülfü Livaneli kitabi desem sanırım mutluluktan kahvenize şeker ya da süt koymayı unutursunuz :)) İlk kitabımız en sert Livaneli kitabı olduğunu düşündüğüm Engereğin Gözü. Kitapta neler yok ki, köle pazarında satılanlar mı dersiniz canlı canlı bacak arasındaki fazlalık organı orağımsı bir bıçakla kesilerek hadım edilenler mi... Ay kitap çok güzel de hangi insan yapabilir bunu diyorsunuz. Allah'tan kitap kurmaca. İkinci kitabımız çok üzücü başka bir kitap ama maalesef bir Türkiye gerçeğini yansıtıyor. Aynı adla filme çekilen Mutluluk adlı kitap. Kitapta genç bir kadın tecavüze uğrar ve maalesef tecavüzcüyü cezalandırmak yerine lekelendiği düşüncesiyle genç kadın cezalandırılır. Kendisini asarak öldürmesi için içerde bolca ip olan bir odaya kapatılır. Aslında kitapların filmlerin sonu söy...