Sessizce Şarkı Söylüyorduk

Beni özleyenlere süüüüüüüüüpeeeeeeeeeeeeer bir kitapla geldiğimi bildirmek istiyorum. Aysun Kara adını ilk kez duysam da Sessizce Şarkı Söylüyorduk adlı kitabını okurken bir saniye bile pişmanlık duymadığımı belirtmeliyim.
Ben bu kitabı okurken Türkiye'nin ilk kadın vicdanı redcisi 'Reddiye' lakaplı İnci Aglagül'le Cunda adasında kaldığım günleri hatırladım.
Kitap adı dile getirilmeyen bir sahil kasabasındaki salaş mı salaş balık restoranında geçiyor. Biri söndürülüp bir diğeri yakılan sigaralardan, ardı ardına yuvarlanan çay bardağında içilen rakılardan, istenen balığın değil de denizin o gün uygun bulduğu balığın yendiği bir balık restoranıdır anlatılan mekan. Kitapta geçen olaylardan restoranın sahibini gözümde şöyle canlandırdım: pantolonunun paçaları dizlerine kadar sıvamış, uzunca bir sakalı olan, şarkıcı Fedon'u andıran biri. Açıkçası ben de Kenan İmirzalıoğlu olarak hayal etmeyi isterdim ama kitabı okurken bence siz de benim gibi düşüneceksiniz. En azından kitaptaki denizden midye toplayıp kabuklarını tekrar denize atan kız çocuğunun annesine büyük bir sempati besleyeceğinize eminim.

Peki siz bugün hangi kitabı okumaya başladınız?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kursum başlarken

Sıkıldım...

İyisin tabiii